Kutup Yıldızı-Brian Selznick | Kitap Yorumu

"Ben ve Rose, farklı zamanlarda aynı hayalin peşine düşmüş iki çocuktu. İkisi de hayatlarını değiştirmek istiyordu. Ben hiç tanımadığı babasını özlerken, Rose'un kalbi ise gazete ve dergilerden kestiği resimlerini bir albümde topladığı gizemli bir aktrisin sevgisiyle doluydu. Günlerden bir gün, bu iki çocuk aradıklarını bulabilmek için çaresiz ve yalnız yola koyuldu.

 Elli yıl arayla yaşanan ve biri sözlerle, diğeri resimlerle anlatılan bu iki hikaye benzersiz bir simetriyle birbirine bağlanıyor."

Ben ve Rose'un hikayesi o kadar garipti ki umarım anlayabileceğiniz şekilde aktarabilirim. Öncelikle bu iki çocuğun hikayesinin bi noktada bağlanmasının dışında -kitabın sonunda öğrendiğiniz o büyük olaylar dışında- önemli olan bi ortak özellikleri var. İkisinin de bi engelinin olması. (spoiler değil.) Biri doğuştan, diğerinin de hem doğuştan hem sonradan edindiği bi engeli var. Kitabı okurken bi kere daha engelli yaşamın ne kadar zor olduğunu gördüm.  Hem aileleri hem de kendileri için çok çok zor bi durum, bi de bu yaşananların 1920-1980 arasında geçtiğini düşünürsek..

Ben, Minnesota'da annesiyle yaşayan, babasını tanımayı geçtim hakkında hiçbi şey bilmeyen ama annesine saygısından öğrenme isteğini bastırmış bi çocuk. Günün birinde babasıyla ilgili bi ipucu yakalar ve bi anda kendini yapayalnız bi halde New York'ta bulur. Hem elindeki adresten başka bi yeri bilmiyodur hem de onu zorlayacak bi engele sahiptir. Sene 1977. Onun süprizlerle dolu hikayesini yazılı şekilde okuyoruz.

Rose ise New Jersey'de babasıyla yaşayan bi genç kız. Gizemli aktrise olan hayranlığı yüzünden sürekli evden kaçıp sinemaya giden, dergilerden o kişinin haberlerini, fotoğraflarını kesip arşivleyen biri. Engeli olduğu için evden tek başına çıkması yasak, o yüzden mecburi istikamet pencere.😃 (sürekli "engeli var" ibaresi kullanmış olabilirim kusurabakmayın lütfen, engellerinin ne olduğunu yazarsam spoiler vermiş olurum o yüzden böyle yazmayı uygun gördüm.) Yıl 1927 ve onun hikayesini resimlerle takip ediyoruz. Resimler yine efsane tabiiki!😍 Rose'un hikayesi resimli olmasına rağmen yazar öyle güzel aktarmış ki hikayesini hiç sorgulamıyosunuz, gayet rahat bi şekilde anlıyosunuz neyin ne olduğunu.

Bu iki hikaye nasıl olur da birbirine bağlanır? Kitap boyunca bunu düşünüp durdum çünkü cidden hikayeler paralel ilerliyodu ama New York ve engelleri dışında ortak bi tarafları yoktu. Sürekli olarak "bu kızla bu çocuğun ne alakası olabilir, benzer bi noktaları da yok, ayrıca da farklı zamanlarda yaşamışlar?" diye diye okudum kitabı. Ama sonuna yaklaştığımda yazarın ters köşesiyle demiyim de büyük bi süpriziyle karşılaştım. Öyle güzel bağlamış ki iki hikayeyi! Sonuç olarak Ben'in o kadar yol katedip belki mucize eseri belki tesadüflerle, beklemediği ama güzel olan bi noktaya varması beni çok çok mutlu etti. Kitabı okurken Ben'i daha çok benimsemiştim başlarda, bu sanırım yazılı şekilde okuduğumdan kaynaklı ama sonunda hikayeler bağlanıp hem resim hem yazı olarak takip ettiğimde, hem Rose için hem Ben için çok mutlu oldum ve ikisini de ayrı ayrı sevdiğimi farkettim. 😍 

Yazar öyle güzel kurgu yeteneğine sahip ki mest oluyosunuz. Hugo Cabret ve Buluşu'nu nasıl okuduysam Kutup Yıldızı'nı da aynı merak, heyecan ve hayranlıkla okudum. Hugo Cabret'te olduğu gibi Kutup Yıldızı'nda da kendine gerçek hayattan kilit noktaları bulup hikayelerini yine o kilit noktada birleştirmiş. Kitapları okurken sanki hikaye belliymiş de yazar mekanları, o gerçek kilit noktalarını sonradan eklemiş gibi zannediyosunuz ama öyle değil. Önce kilit noktayı keşfedip, araştırıp oranın üzerine bi hikaye kurgulamış, Hugo Cabret'te de böyleydi ve bence bu özelliğini çok iyi kullanan biri.
Ayrıca bi hikayeyi, yazma yeteneğiniz olduğu sürece farklı kelimeler, cümleler kullanarak anlatabilirsiniz, bu normaldir. Ama hem kelimelerle anlatıp hem de aynı anda bunları resimlerle pekiştirmek farklı bi yazarlık boyutu bence. Brian Selznick kitaplarında resmen yeteneklerini yarıştırıyo. Hani klasik bi "alışveriş listesi yazsa onu bile okurum" kıstasımız var ya hepimizin? Brian Selznick de o yazarların arasına girdi benim için. Kesin o listeye de resim çizer eğlenceli hale getirir bu adam! 😃
 Henüz iki kitabını okudum ama "Brian Selznick büyüsü" diye bi şey olduğunu düşünüyorum, iki kitabı da okurken içimde garip ama güzel bi his vardı. Hugo Cabret ve Buluşu gibi Kutup Yıldızı'nı da şiddetle tavsiye ediyorum. Alıştığınız türlerden sıkıldıysanız, basit anlatımlı ama etkileyici bi kitap arıyosanız bi şans verin derim. Hem bu ay okuoku.com'da 9.90 bu iki kitap belki almak istersiniz? 😊

Umarım yazım yararlı olmuştur, hoşça kalın!😋

"Aslında hepimiz bir çukurun ortasındayız. Fark yaratan tek şey bazıları çukura bakarken diğerlerinin yıldızlara bakıyor olması." Oscar Wilde. (kitapla o kadar uyumlu ki, kitapta da geçiyo zaten.)