Yirmi Dokuz Buçuk Neden-Denise G.Swank*Kitap Yorumu

 
"Her kararımız bir risk. 

Yine de hayat, tüm ihtimalleri göze almaya değer."

"Rose Gardner, yeni bölge savcısı yardımcısı Mason Deveraux'yla yaşadığı talihsiz karşılaşmaya rağmen bir cinayet davasına jüri üyesi olarak seçilir. Dava sürecinde, girmek zorunda kaldığı erkekler tuvaletinde şahit olduğu telefon konuşmasının ve gördüğü görüntünün, sanığın suçsuz olduğunu işaret ettiğini fark eder. Fakat bu konuda yapabileceği hiçbir şey yoktur. 

 Yoksa var mıdır?

İşler yeterince kötü değilmiş gibi bir de ablası Violet, erkek arkadaşı Joe'yla görüşmesine son verip şansını başka erkeklerden yana kullanması konusunda kendisine baskı kurmaya başlar. Diğer yandan Joe ona birlikte yaşamayı teklif eder. Rose'un bu teklifi kabul etmesi için yirmi dokuz, reddetmesi için ise küçük ama önemli bir nedeni vardır! Kafası karışan genç kadının, şimdiye dek başına gelen en muhteşem şeyin ellerinden kayıp gitmesine izin verip veremeyeceğini ise zaman gösterecektir."

Yirmi Dokuz Buçuk Neden, Yirmi Sekiz Buçuk Dilek'in ikinci kitabı. İlk kitabın yorumunu okumak için buraya tık! :) Yazar favori yazarlarımdan biri, o yüzden her kitabını keyifle okuyorum o ayrı konu ama objektif olarak baktığımda bu kitapta beni rahatsız eden bir şey vardı. Rose ve Joe'nun ilişkisi. (Kesinlikle spoiler değil kitabın arkasında yazıyor zaten.😁) Direkt olarak bu konudan girdiğim için üzgünüm ama ilişkileri bana çok "mıçmıç" geldi. Mesela, ayrı evde hatta ayrı şehirlerde yaşıyor bu ikili, haftasonu görüşüyorlar sadece. Adam daha arabaya binmeden "özledim, 5 gün nasıl ayrı kalacağım?" kafasına giriyor ikisi de. (Aslında daha fazlası var ama ben buraya onları yazamayacağım.) Tamam kaç gün görüşemiyorsunuz ama bir durun bir sakin olun yahu ölmedinizya! Daha 1 aydır berabersiniz ne ölmesi ne "sensiz çok mutsuzum" modları? 😴 Bu tripler beni her kitapta rahatsız eder o yüzden bu kitabı kayıramazdım.😒 Durumu anlatabildiğimi umuyorum. Bunun dışında Joe'nun Rose'u sahiplenmesi, onu belalardan korumaya çalışması falan çok güzeldi. (Gerçek anlamda beladan bahsediyorum 😂) Ayrıca sonlara doğru Joe ve Violet'in karşı karşıya geldiği bi sahne vardı ki muazzamdı! O sahneyi okuduğumda Joe'yu kafamın içindeki ellerle alkışladım diyebilirim.😂

Gelelim kurguya! 😏 Denise G. Swank bence bu konuda yetenekli nadir yazarlardan biri. Kitapta bir cinayet soruşturması var ve türü polisiye olmamasına rağmen öyle güzel yazmış ki, içten içe katili ararken buluyorsunuz kendinizi. Katil belli olduğunda şok oldum, gerçekten son ana kadar güzel saklanmıştı ki bazı polisiye kitaplarda bile taa başında bulabiliyorsunuz katili. Kitap içerik olarak zengin olduğu için okuyucuyu bir an bile sıkmıyor. Aşk, gizem, dram, macera, mizah.. Her şeyi harmanlayıp ortaya güzel bir kitap koymuş yine yazar. Bu kitapta en sevdiğim karakterler tabiki Neely Kate ve Mason Deveraux oldu. Mason💘😀 En sinirlendiğim ama sonradan üzüldüğümse Violet.. 😑  Size bir soru, kendi hayatınızdaki boşluğu, birinin hayatına müdahale edip, hatta sizin hayatınızı doldurmaya "mecbur" bırakıp, kişinin mutsuz olacağını bile bile o boşluğu kapamaya çalışır mıydınız? Bu bencillik değil midir? 😖

Henüz 2 kitabı var ama seri olarak ele alındığında bence hem eğlendiren hem de kendi kendinize "ben olsam napardım" diye sordurtan kitaplardan. Bir anda bir bakıyorsunuz ki kendinizi Rose'un ya da herhangi bir karakterin yerine koymuşsunuz. Ben böyle kitapları fazlasıyla sevdiğim için serinin devamını merakla bekliyorum. Ayrıca o ağır kitapların arasına sıkıştırıp kafa dağıtmak için okuyabileceğiniz bi şeyler arıyosanız bu kitaplar bence birebir.😋 İlk kitabın yazısında seri ve yazar hakkında çok fazla şey yazmıştım zaten o yüzden bu yazıyı fazla uzatmak istemiyorum. Bence merak ediyosanız mutlaka alıp okuyun, pişman olacağınızı düşünmüyorum. 😋

Hoşça kalııın! 😗