Kralkatili Güncesi:Rüzgarın Adı-Partick Rothfuss Kitap Yorumu
"Uyuyan höyük krallarından prensesler kaçırdım. Trebon kasabasını yakıp kül ettim. Felurian'la bir gece geçirdim ve hem canıma hem de aklıma mukayyet olabildim. Çoğu insanın kabul edildiğinden daha küçük bir yaşta Üniversite'den atıldım. Başkalarının gündüz gözüyle ağızlarına almaktan bile korktukları yollardan ay ışığı altında geçtim. Tanrılarla konuştum, kadınlar sevdim ve ozanları ağlatan şarkılar yazdım. Belki beni duymuşsunuzdur."
Selam! Naber? 😀 Ben biraz buruk.. Nedeni de tabiki Kvothe! 😕😕 Bakın bu yazıya 4-5 kere başlayıp başlayıp sildim çünkü yazdıklarım hep yetersiz geldi, umarım bu son olur. (olmadı..) 😒 Önce biraz kitaptan bahsedip sonrasında da kendi ŞAHSİ duygularımla devam ediciiim sanırım çünkü başka türlüsünü beceremedim. (bunu da beceremedi..)
Başlıyorum! Hazırım! Yapabilirim! 😂
Kralkatili Güncesi, Kvothe'nin hayatı boyunca yaşadığı dram, macera, aşk, hayal kırıklığı ve hırslarını anlatmaya çalışan epik fantezi tarzında bi üçleme. Dünya genelinde at arabalarının kullanıldığı çağları hayal edin, yaşanan olayların kulaktan kulağa aktarılarak efsanelere döndüğü. Aynı zamanda kimyasal tepkimelerin sihir olarak adlandırıldığı.. Bazılarınınsa bu sihirlerden fazlasına sahip olduğu, Alarlar, Sigaldriler, Bağlam ve İsimlerle gerçek sihirler yaptığı bi dünya. Hatta bunları Üniversite'de öğrendiği bi dünya. Evet öyle bi çağda bi tane de olsa üniversite var. Hikayemiz Kvothe'nin Yoltaşı Hanı'nda bütün maceralarını bi kenara bırakıp insanların arasında saklanırken bi Katip tarafından tesadüfen bulunmasıyla başlıyor.. Katip, hancının, hikayelerini sıkça duyduğu, dillere destan olaylar yaşayan Kvothe olduğunu anlıyor ve hikayelerini bütün dünyaya yalansız tüm gerçekliğiyle anlatmak için "o hikayeleri" Kvothe'den dinlemek istiyor.. Kitap, hikaye içinde hikaye yapısı taşımakta. Bu nedenle kitap
kapağında, 1. kitap, 2. kitap değil de, 1.Gün ve 2.Gün ibareleri yer
alıyor. Ana karakterimiz Kvothe, hikayesini anlatmaya başlamadan önce,
üç gün süreceğini belirtiyor. Kvothe uzun zamandır geçmişten kaçtığı için de bu kolay olmuyor tabi..
Öncelikle şunu bilmeniz lazım, yazar
bu kitap üzerinde 7 yıl çalışmış ve bence ortaya gerçekten harika bi iş
çıkarmış. Çocukluğunu kitaplara adayan bi yazar düşünün, böyle bi yazarın hayal dünyasını
düşünebiliyo musunuz? Peki o hayal dünyasıyla ortaya neler
çıkarabileceğini?
İlk kitapta Kvothe'nin çocukluğunu, gezgin kumpancalıktan nasıl sokaklara düştüğünü, sonrasında da Üniversite'ye girebilmek için çektiği sıkıntıları okuyoruz. Ama böyle dediğime bakmayın bu hikayeler sizi ağlatırken güldüren, güldürürken şaşırtan cinsten. Kvothe öyle bi karakter ki kanlı canlı, hikayeleri sanki gerçekten ondan dinliyomuşsunuz gibi bi his veriyo okurken. Çoğu yerde hüzünlenirken bi yandan da empati yapmanızı sağlıyo. Ki ben böyle kitapları inanılmaz derecede seviyorum, bana bi şeyler kattığına inanıyorum. Uzun zamandır bu kadar dolu bi kitap okumamıştım sanırım. İçinde bilim kurgu, macera, aksiyon, aşk, arkadaşlık, hırs, hayal kırıklığı, fantastik dünya vs. her şey var. Kitap 736 sayfa ve inanın tek sayfası bile boşuna değil, yazar hakkını vermiş diyebilirim. Bu sayfa sayısı insanı biraz korkutuyo çünkü biraz büyük de bi kitap ama okumaya başladıktan sonra gerçekten akıp gidiyo gözünüzü korkutmasın sakın kalınlığı. Ben de 1 buçuk yıl önce almama rağmen cesaret edip yeni okuyabiliyorum gerçi ama hani bazı kitapların okunma zamanları vardır ya benim için de bu kitabın zamanı bu zamanmış işte..
Bi kitapta baktığınız ilk şey nedir? Benimki; anlaşılabilir, az ağdalı bi yazım dili. Öyle çok betimlemelerden, 3-4 satır süren benzetmelerden hiç hoşlanmıyorum ki bu tür epik fantezi türü kitaplarda bolca kullanılan bi dil maalesef ama bilin bakalım hangi kitap öyle değil? Tabiki Rüzgarın Adı! 😁 Yazarın dili gerçekten sade ve tam kıvamında kısa ve öz betimlemelerden oluşuyo, romandaki dünya günümüz dünyasından uzak olsa da mekanı ve karakterleri hayal edebileceğiniz kadarını veriyo size kesinlikle ne eksik ne fazla, o yüzden de baymıyo kitap. (çok şükür..) Onun dışında bi kitapta aradığım 2. şeyse yan karakterlerin yeterliliği ve tutarlılığı. Yani bi karakteri tanıdıktan sonra bi olayda verebileceği tepkiyi önceden tahmin etmek hoşuma gidiyo benim. Evet bazen şaşırmak güzeldir ama çoğu zaman tutarsızlığa düşebiliyo yazarlar. Rüzgarın Adı'ndaki karakterlerin hepsi gayet tutarlıydı. Beklenmedik şeyler tabiki oldu ama kalkıp kötü bi insandan dünyanın iyiliğini beklemezsiniz herhalde? 😉 Kvothe dışında en sevdiğim karakterler Bast, Wilem, Simmon ve Auri (?) oldu. (Auri biraz gizemli bi tip çözemedim ama sevdim.. :))
2.kitap için çok heyecanlı olmama rağmen biraz bekletmeyi düşünüyorum ben çünkü dediğim gibi dolu dolu bi kitaptı ve kalınlığını da düşünürsek olaylardan sıkılmamam için biraz ara vermeliyim. Zaten 3. kitabın ne zaman çıkacağı da belli değil sanırım hala. Bu arada yazar 3. kitaptan önce yan karakterlerle ilgili kısa kısa öyküler çıkaracağını belirtmişti. Sessizliğin Müziği de onlardan biri. Bu kitap, Rüzgarın Adı'nda var olan yan karakterlerden Auri adında bi kızın etrafında dönüyo ki ben o kızı da baya merak ettim, bende gizem uyandırdı en azından. Ama belki 2. kitap hakkında spoiler vardır diye 2. kitaptan sonra okunabilecek bi alternatif olarak görüyorum şimdilik.
Peki kitabı kimler okuyabilir, kimlerin hoşuna gider? Eğer günlük tarzında geçmiş hikayeleri, hikaye içinde hikayeleri (yani dönüşümlü olarak geçmiş-şimdiki zamandan bahsedilen), masallaştırılmış efsaneleri ve zamanını bilmediğiniz bi dünya okumayı seviyosanız, epik fantezi türünü seviyosanız ya da günümüz fantastik kitaplarından sıkıldıysanız (vampirler, büyücüler, kurtadamlar vs.) bu üçleme tam size göre! Yukarıda da yazdığım gibi kitabın kalın olmasından gözünüz korkmasın "ben bunu bitiremem" falan demeyin çünkü başladığınızda devamını merak edip okuma isteği duyuyosunuz zaten. Ayrıca gerçekten dolu dolu bi kitap, yıl sonunda benim için senenin favorileri arasında olacağına eminim. Ve şu anlık tek bi kitabını okumama rağmen yazar da favorilerim arasına girdi bile. Gerçekten okuyucuyu etkilemeyi bilen yazarlardan biri, helal olsun! 😋 YİNE yazmak istediğim aslında daha biiiiiii sürü şey var ama yazıp yazıp siliyorum çünkü sanki daha fazla yazdığımda hani şu içi boş ama reklamı çok güzel olan şeyler varya onlar gibi olucak diye korkuyorum. O yüzden daha fazla yazmayıp takdiri size bırakıyorum. Umarım yazım yararlı olur. Şimdilik hoşça kalııın! 💙💙😋
Yorumlar
Yorum Gönder