Beth Revis-Yapay Düş Kitap Yorumu*

 

"Gelecekteki Dünya'ya Huzur Hakimdir.

Ella Shephard, hayatını özel yeteneğini kullanmaya adamıştır. Annesi tarafından geliştirilen bir teknoloji sayesinde insanların rüyalarına ve hatıralarına girip bu sayede başkalarına, mutlu anılarını tekrar yaşamaları için yardım eder.

Ancak her şey göründüğü gibi değildir.

Ella, görülmesi imkansız şeyler görmeye başlar: Ölmüş babasının hayalini, güvenemeyeceği kişiler hakkında uyarıları...Hükümet Ella'yı isyancı bir grubu izlemesi ve yeteneğini kullanarak isyancıların hatıralarını deneyimleyip değiştirmesi için görevlendirir. İsyancıların lideri, Ella'ya eskiden birbirlerine aşık olduklarını söyler. Ancak, Ella bu adamı daha önce hiç görmemiştir. Bu da sadece tek bir anlama gelebilir...

Birileri Ella'nın Hatıralarını Değiştirmiştir.

Ella'nın yeteneği, yozlaşmış bir hükümeti devirecek ya da büyümeye başlayan bir isyancı grubu bastıracak düzeydedir. Varlığından haberdar bile olmadığı bir savaşı durdurmaksa sadece onun elindedir. Ancak, biri Ella'nın zihnine girdiyse artık kendi hatıralarına, düşüncelerine ya da hislerine güvenemeyecektir. Peki kime güvenebilir?"

Selam! :) Yapay Düş'ün arka kapak yazısı bu şekilde. Bu yazıyı okuduğunuzda aklınıza ne gelir bilemiyorum ama benim aklıma gelen fazlasıyla distopya türünde, savaşın ortasında geçen bi hikaye ve Ella'nın doğuştan bi yeteneğe sahip olduğuydu. Öyle değilmiş. 😐

Beth Revis, Evrenin Ötesi üçlemesinden dolayı sevdiğim bi yazar benim ve o serideki kurguya, yazarın zekasına güvenerek emin olarak almıştım kitabı, seveceğimden kesinlikle emindim. Ama şu an hislerim karmakarışık, sevdim mi sevmedim mi karar veremiyorum açıkçası. Yazarın gerçekten zeki ve hayal dünyasının geniş olduğunu söyleyebilirim. Ama bu zeka ve hayal dünyası bence bu kitapta biraz karmaşıklığa yol açmıştı. Kurgu ve olay örgüsü birbirine geçmişti. Kitabın başı çok sadeyken sonlara doğru n'olduğunu gerçekten anlayamadım ve inanın bu benim zeka geriliğimle alakalı değil. 😁 Şöyle söyliyim, kitapta sayborglar-androidler ve sayklonlar var. Ve karakterlerin kendileri bile ne olduklarını bilmiyolar (gerçek anlamda.). Son aşamalara kadar kendilerini insan sanan bazı karakterler var kitapta (spoiler değil kesinlikle) ve yazar bu durumu öyle karışık aktarmış ki kafanız karışıyo okurken, karakteri bırakın siz de okuyucu olarak çözemiyosunuz kimin ne olduğunu. Ayrıca Ella'nın rüyalara giriş yeteneğini ben doğuştan gelen doğaüstü bi yetenek sanıyodum, arka kapak yazısı bana bunu yansıtmıştı ama kitap kesinlikle fantastik değil tamamen bilimkurgu. Yani Ella'nın yeteneği sadece annesinin geliştirdiği bi teknolojiyi kullanabilmesinden ibaret, tabi buna ilaveten babasının Ella'ya bıraktığı bi "miras" var ama ondan bahsedersem gizemi bozmuş olurum. Ella'nın rüyalara giriş sahneleri.. Bazıları o kadar karışıktı ki çözümleyemedim gerçek miydi rüya mıydı diye çünkü son sayfalarda zihinler birbirine girmişti, bikaç olayı kaçırıp tekrar okuduğum yerler oldu. Kitabın sonu da bana göre aceleye gelmişti ve seri olmadığını düşünürsek bikaç sayfa daha eklenebileceğini düşünüyorum ben. 

Gelelim sevdiğim yanlarına.. Ella karakter olarak güçlü, zeki (gerçekten son sayfalarda bi sahne vardı şok oldum!), ve samimi bi karakterdi. Babasını kaybetmiş, annesi de hastalığının son evresinde olan 18 yaşında bi insanın nasıl olması gerekiyosa öyleydi, aşırılığı ya da bi zayıflığı yoktu bana göre. Jake Tyler, ya bu çocuğa o kadar üzüldümki! Öff.. 😑 Jake de en az Ella kadar aklı başında, n'apması gerektiğini bilen, gerçek hayatta da yanınızda olmasını isteyebileceğiniz bi karakterdi. Benim Beth Revis'ı sevme nedenlerimden biri karakter oluşumu sanırım. Yani Evrenin Ötesi üçlemesinde de karakterleri o kadar güçlüydü ki hiç bi açık noktasını bulamamıştım ben. Tam olması gerektiği gibi, kimin şüphe çekmesini istiyosa okuyucuyu tam olarak o kişiye çekiyo ve istenen etkiyi yaratabiliyo. Bu kitapta başından beri şüphelendiğim tek bi karakter vardı ve haklı da çıktım. 

Her neyse genel olarak ele aldığımda kitabın dünyasını sevemedim, öyle bi dünyada yaşamak istemezdim, son derece teknolojik ve devlet tarafından elektro bileklikler sayesinde her an naptığının izlenilmesi hoş değil. Kurgu, olaylar birbirine geçmese ve bu kadar teknolojik terimler kullanılmasa güzeldi ama dediğim gibi okurken çok fazla kafam karıştı, ki tam olarak odaklanmama rağmen! 😑 Karakterleri sevdim evet ama tek başına yeterli değil bi kitabı tavsiye etmem için. Ki karakterler bence böyle bi kurgu için azdı, yani ortada bi savaş söz konusu, devlet ve isyancı bi grup var ama kullanılan karakter sayısı iki elin parmağını geçmiyo, kitabın temelinin sağlam olmamasının nedenlerinden biri bu bence. Diyalogları ve yazarın küçük de olsa kattığı espriler iyiydi, eğlendiğim yerler bile oldu, hatta zaten ilk 250 sayfa falan gayet güzeldi ama ne zaman ki içine daha çok bilim girdi o zaman karmaşa oluştu. Akıcılığı, temposu tam yerindeydi, sıkılmadan merak ederek okunacak bi kitap bence.

Peki kitabı önerir miyim? Çok merak ediyosanız indirimdeyken alınabilir bi kitap, bilimkurgu sevenlerin hoşlanabileceğini düşünüyorum bu anlamda hayal gücünü geliştirebilir bile ama malesef şiddetle tavsiye edeceklerim arasında bi kitap değildi. Benim için hayal kırıklığı bile diyebilirm.. 😐

Umarım yararlı olmuştur. Kitabı okuduysanız bana ister buraya yorum bırakarak isterseniz buraya tıklayarak mesaj yazabilirsiniz! 😊 Hoşça kalıın!